22 Haziran 2010 Salı

"Hayatinizi cesurca kabullenin, basariya donustugunu goreceksiniz." Emerson

Su anda yazimi okuyanlar arasinda 13 Haziran Pazar gunu Hurriyet gazetesinde Ayse Arman'in kosesine rastlamis olanlar varsa makaleye konu olan ciftin hikayesini imrenerek bir cirpida okuduklarina eminim. Okumayanlar icin kisaca ozetleyeyim...
ETS'nin istebenimtatilim.com isimli internet sitesinde yuruttugu bir yarisma araciligiyla 6 ay boyunca ETS adina seyyah olup dunyayi arsinlayarak gezdiklerini, gorduklerini, yediklerini, ictiklerini internet uzerinde kaleme almalari ve fotograflarini yayimlamalari karsiliginda ustune ustluk bir de para kazanacak bir cift araniyordu. Yarismayi ilk duydugumda "Hadi canim!" demistim, dunya uzerinde para karsiligi yapmami isteyebilecekleri en mukemmel sey bu degil miydi? Kurumsal gozlukle baktigimda nitelikler nasil tanimlanmali diye dusunmeden edemiyorum :) Takim calismasina yatkin(sevgiliyle el ele gezilecek ya), esnek calisma saatlerine uyum saglayabilecek(eeh kim bilir kita kita gezerken ne cok saat farkina boyun egmeliyiz), Ingilizce ve tercihen ekstra yabanci dil bilgisine sahip(Guatemala'da Ingilizce bilsek kurtarir miyiz?) gibi gibi...

Neyse zaten ben dusunup tasinana kadar juri Turkiye'nin en olagandisi ciftini bulmus, hem de bu odulu en cok hak edeni sanirim. Onlarin kendilerini ifade edis bicimlerinden anladigim, hayati herseyiyle oldugu gibi kabullenmisler, dogal ve kasmadan yasamayi basarmislar, sinirlari, sorulari, onyargilari kaldirmislar, kim ne derse desin demisler... Anlayacaginiz bircogumuzun yapamadigini yapmislar.

Miguel ile Pinar... Miguel, Portekizli bir avukat, Pinar da Sahne ve Gosteri Sanatlari Yonetimi okumus. Ikisi de yapmak istediklerinin kesfetmek, farkli bir bakis acisi yakalamak ve uretmek olduguna inanip, burokrasinin duvarlarini yikmak icin evlenip dunya uzerinde ozgurce adimlar atmaya baslamislar. Hikayelerini okuyup gipta etmemek, helal olsun dememek mumkun degil.

Is yerinden birkac arkadasimla yazi uzerine yorumlar yaptigimizda anladim ki herkes ne hayaller ne hevesler ile buyuyor sonra buyudukce hayaller kuculuyor, inanc ve ozguven azalmaya basliyor. Bazi seyleri zorunda oldugunuz icin yapmaya basliyorsunuz. Bir sure sonra korlesip, neden keyif alip neden almadiginizi ayirt bile edemiyorsunuz. Koku almamak gibi bir sey, onunuze ne konursa onu yemeyi kabulleniyorsunuz. Zamanla icinizdeki cocuk oldukce de hissizlesiyorsunuz.

Miguel ile Pinar'in hikayelerinde ise hayallerini iclerine sindirmis, dunyanin dayattiklarina goz yummamis, iki, cok cesur insan gordum ve anladim ki bazen amaclar ugruna akisina birakmak gerekiyor zamani... Dogru nehri bulduktan sonra hizla suruklenseniz de sularda, taslara da carpsaniz yilmak yok! Hayalleriniz icinizde canli oldukca her yeni gunde gunes ufukta dogacaktir.

Yakin veya uzak inanmak basarmanin yarisidir.

6 Haziran 2010 Pazar

Nikahta Keramet Varmis...

Ilk yazimda masamda bulunan meyve ciceklerini fotografladigini soyledigim canim is arkadasim dun saat 21:30 itibariyle dunya evine girdi. Ben ve Anadolu yakasinda oturan birkac arkadasim ise 20:30'da Caferaga Medresesi'nde baslayacak nikah toreni icin 19:00'da evden cikmanin yeterli olacagini dusunup buyuk bir hata yaptik! Tabi ki meteorolojinin Pazar gunu baslayacagini soyledigi yagmurun Cumartesi aksamindan bize surpriz yapacagini hicbirimiz tahmin edemezdik. Neyse ki tek bos bulunan biz degilmisiz, sevgili nikah memuru da bizden birkac dakika sonra mekana gelerek yureklerimizi ferahlatti :) 1.kopru trafiginde sikistigimiz sirada urettigimiz en iyi senaryonun gerceklesmis olmasi da bizi pozitif dusunmenin gucune biraz daha inandirdi!

Gelinimiz Pin zaman zaman urettigi karamsar senaryolarla beni dehsete dusuren bir kisilik oldugu icin bardaktan bosanircasina yagan yagmur sebebiyle huzursuz olmasindan cok korktugumu itiraf etmeliyim. Fakat kapilar acildiginda mustakbel esinin kolunda isil isil gulumseyince, ne kadar rahatladigimi anlatamam. Gulumsemek ne kelime 32 disiyle bizi selamlarken mutlulugunu gorememek imkansizdi!

Onlar nikah masasina oturur oturmaz ben ve fotograf makinem fotografci ve kameramandan kalan en uygun yere konuslandik. Onlar mi daha cok heyecanliydi nikah sahitleri mi bilemedim. 11 yildir suren bu aska sahitlik etmek sanirim herkesin boyunu fazlaca asiyordu cunku Pinar ve Namik'in bitmeyen sevgileri nikah memuru onunde edilen yeminden cok daha fazlasini kanitliyordu. Tum prosedurler tamamlandiktan sonra Namik'in guzel gelinimizin alnina kondurdugu naif opucukle buyu tamamlanmis oldu.

Onlar birbirlerine ettikleri yemini sahitlerin, ailelerin ve tum sevenlerinin onunde tazelerken bize sadece alkislamak dusuyordu. Pastalarini keserken yakaladigim bu fotograf, bir kez daha, ellerinin bir omur boyu hic ayrilmamasini dilememe sebep oluyor...

3 Haziran 2010 Perşembe

Başlıyorum...


Kaç zamandır bekliyorum. Blogları okuyorum, inceliyorum, ne yapmalıyım, ne yapmamalıyım, ne yazmalıyım, ne yazmamalıyım o kadar çok düşündüm ki bu arada blogger hesabımda onlarca isim biriktirdim. Hangisini kullansam diye döndüm durdum...
Sonra bir gün sevgili kedim gözlerini üstüme dikmiş peşimde dolaşırken ona "Meraklı Lokma" diye seslendiğimi hatırlıyorum. Genellikle pasta, tatlı, kek, kurabiye üzerine yazacağımı düşünerek aldığım bake* kelimesinin içinde geçtiği bir sürü adres şu anda çöpte. Artık eminim ben meraklı bir lokmayım! :)
Bugün acemi bir blogger olarak hayatıma başlayışımın 1. günü olmasının yanı sıra, hayatımı renklendiren dünyalar güzeli insanla birliktekiğimizin 1. yıl dönümüne denk geliyor. Belki de denk gelmek denemez... Belki de o güzel bir jest yapıp bu tatlı meyve çiçeklerini masama getirdiği için böyle şenlendim, bugün yazmazsam başka hangi gün yazacağım diyerek coştum ve işi gücü bırakıp birkaç paragrafla dünyaya mesajımı iletmek istedim :) (Müdire bunu okuduğunda bana kızmaz umarım ;))
Ben masama gelmiş, meyve çiçeklerime mutlu mutlu bakarken şaşkın anımı fotoğraflayan masa arkadaşıma da teşekkürler. O olmasaydı renksiz sayfam böyle çiçeklenmezdi...
Kısaca bugün beni bu kadar mutlu edip, yazma hevesimi körükleyen herkese ve herşeye teşekkürler. İlk yazımı okuyup gününe neşe kattığım birileri varsa da ne mutlu bana.
Herkese merhaba :)