28 Şubat 2011 Pazartesi

Hayal Kurmak Bedava

Herkese merhaba!

Zor bir sabah geçiriyorum; itiraf ediyorum 7:30'da ofise vardığımda dayanamayıp yarım saat masamda iki büklüm şekerleme yaptım. Ayıp değil mi? Haklısınız ama gerçekten çok yorgunum. Artık bedenimin bana hükmetmeye başladığı bir dönemdeyim. Gözler kapanmak istediğinde kapanıyor, beynim durmak istediği noktada duruyor. Son bir ay içerisinde böyle günler yaşadım hatta bir tanesi arabamı öndeki suçsuz bayanın arabasına bizzat toslamakla sonuçlandı. Neyse ki trafik ışıklarında beklemekteydik, ben sanmıştım ki frene basmışım ama tam olarak basmamışım meğer :)

Neyse bunları okumaya gelmediniz tabi, benim size göstermek istediğim daha güzel bir şey var. Bu yorucu hayatta pozitif enerjimizi kaybetmeden kalabilmek için hayal kurmamız gerektiğine inanıyorum. Hepimizin hayatında zor, can sıkıcı, isyan ettiren dönemler oluyor biliyorum. Herkesin de farklı dertleri vardır eminim. Fakat gözlerinizi kapatıp düşünsenize bavulunuz arabanızın bagajında(Benim hayalimde arabam bir üstü açık arabaya da dönüşüyor), yola çıkmışsınız. Yanınızda kimi istiyorsanız o. Hava 24 derece ve güneşli, masmavi bir gökyüzü var üzerinizde. Tek telaşınız uçağı kaçırmamak üzerine, diğer herşeyi attınız bir kenara. Havaalanına girip duty free'de biraz alışveriş yapıyorsunuz. Güneş kremlerine ihtiyacımız olacak malum ;) Uçağınızı beklerken aromalı bir kahve içiyorsunuz, geniş koltuklarda güzel müzik dinleyerek en sevdiğiniz derginin sayfalarını karıştırıyorsunuz. Anonsla birlikte uçağa binip uykuya dalıyorsunuz. Gözlerinizi açtığınızda varmak istediğiniz "o" yerdesiniz!

Ben Vanuatu'dayım. Mavi yeşil suların olduğu ve kumsallarında atların özgürce koştuğu Ratua adasında...

Odamın verandasında tahta bir sedir var, üzerinde beyaz bir minder, akşamüstleri güneş batarken orada kitap okuyor olacağım.

Etrafımda sadece ağaçlar var, dalgaların sesi de uzaktan kuşların ve böceklerin sesine eşlik ediyor. Akşam olduğunda uzun bir sofra kuruluyor sahilde, Vanuatu yerlileri ateş yakıyor ve gitar çalıyorlar.



Ertesi sabah uyandığımda güneş tahtaların arasındaki boşluklardan kulübeme sızarak uyandıracak beni, kapıyı açtığımda yerde bir tepsi içinde egzotik meyvelerden oluşan kahvaltım duruyor olacak.

Tüm gün denizdeyim bugün, çıkmaya da hiç niyetim yok hayallerimin denizinden...

http://ratua.com.au/en/#/gallery

20 Şubat 2011 Pazar

Dugun Davetiyesi

Bu aralar haftasonlarim evimizin mobilyalarini secmekle geciyor...

Blogum acil durumda ilk kurtarilacaklar arasinda olsa da su anda yogun cevresel baski altindayim dolayisiyla internete girecek zamani yakaladigimda ya evlilik ya da dekorasyon bloglarini takip ediyorum.

Bugun kendime az da olsa vakit ayirabildigim icin sansli hissediyorum. Biraz kanepede pinekledim ve sonrasinda asagidaki dugun davetiyesi ornegini tasarladim. Tasarladim derken gelin ve damat illustrasyonu bana ait bunun disinda damask desenli cerceve bir blogdan alinti, sizinle paylasmak istedim ama malesef nereden aldigimi bulamiyorum. Google'da "wedding invitation templates" diye arattiginizda karsiniza cok hos seyler cikabiliyor. Gelin adaylarina duyurulur :) Biraz da photoshop bilginiz varsa davetiyenizi hem ucuza hem de size ozel detaylarla renklendirebilirsiniz.

Bu gelin-damat figurunu tasarlarken nisanlimin bir yurtdisi seyahatinden donerken bana getirdigi buzdolabi miknatislarindan esinlendim. Daha o zamandan belliydi yani bir gun evlilik teklif edecegi :)

Sorulariniz olursa dugun davetiyesi konusunda daha fazla yardimci olmaya calisabilirim. Umarim begenirsiniz!

dugun davetiyesi2

15 Şubat 2011 Salı

Chanel Makyaj Malzemeleri Aşkına!

Herkese kocaman bir günaydın!

Yaşıyorum ama düğün hazırlıkları beni alt etmeyi başardı sanırım.

Her yazamadığım gün için büyük bir vicdan azabı taşıyorum. Söz veriyorum daha sık yazmaya başlacağım yine :)

Aşağıdaki videoyu ilk gördüğümde makyaj çantamın içindeki kozmetiklerin ben yokken bu şekilde hareketlendiklerini hayal ettim :) Çok sevimli olmaz mıydı? Hele hepsi böyle Chanel olsaydı, daha ne isterdim ki?