27 Aralık 2010 Pazartesi

a little bit of dream...

Bazen ruhumun sıkıştığını hissediyorum…
Bir anda canım yanıyor, irkiliyorum…
Tam da şu anda Pixies’den “Where is my mind?” çalarken oluyor bu…
Aklım nerede, ben neredeyim diye düşünüyorum.
Ruhum nerede bir de… Burada mı olmak isterdi özgür bıraksaydım eğer… Nerelere giderdi acaba… Neler yapardı kim bilir…
Eski, dar, taş sokakları olan sahil kasabasında, tepede bir cafede oturuyor olmak…
Üstümde ipek şifon bir elbise, püfür püfür…
Gökyüzü masmavi, ileride, ufukta birleşmiş hafif turuncular hafif pembeler arkadaş olmuşlar…
Ev limonatası içmişim, cafenin sahiplerine el sallayıp teşekkür ediyorum…
Merdivenlerden inip duvara dayalı mavi bisikletime atlıyorum, saçlarım hafif rüzgarda uça uça gidiyorum…
Özgürlük, hayallerim hepsi önümde…
Bisikletim öyle hızlı gidiyor ki havalanıyoruz…
Kır çiçekleri var altımızda, yemyeşil bahçeler, uçsuz bucaksız gelincikler başlıyor sonra…
Gözlerimi açmak istemiyorum…
Yüzüme vuran rüzgar ve denizin kokusu…
Bir gün oradayım, biliyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder